APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Saadet- Gelecek Partisi TBMM ortak grup toplantısında konuştu. Davutoğlu, İzmir'de 5 çocuğun çıkan yangında hayatını kaybetmesi, Narin Güran davası ve yasa dışı bahis çetesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, şunları söyledi:

''İzmir’de 5 can,  Allah’ın bir millete ve hepimize emaneti olan 5 can. İsimler bile sanki kaderin onlara yaşattıklarıyla uyumlu. Nefes, Peri, Miraç, Masal ve Bulut. Siyasetimiz demekki o kadar güçlü değildi ki bu masumların Gazzeli çocuklar için ağlarken İzmir’de dünyanın, Türkiye’nin en gelişmiş şehrinde baraka bile denilmeyecek bir yerde 5 çocuğun yalnız kalmasına sahip çıkamamışız. TBMM’de bir ses diyor ki ‘Her şeyi paraya bağlıyorsunuz bunun arkasında başka sebepler var’ yakışmıyor. Neyse sebep izah edin ama böyle bir imada bulunmadan önce bir acıyı yüreğinizde hissedin. 'Eksik yaptık' demiyorlar, her zaman bir açıklamaları var. Diyarbakır’da bir tiyatro oynanıyor. Bir devlet 5 yaşındaki bir çocuğun katilini hala tespit edebilmiş değil. Her gün senaryolar yazılıyor. Dicle kenarında bir kuzu değil, bir Narin kayboldu. Siz Ege sahillerinin neresini talan edeceğiz diye düşünürken 5 çocuk çocuk kayboldu. Bir damla gözyaşı dökün. Yenidoğan çetesini yakından takip ediyorum çünkü soruşturma emrini 2015 yılında vermiştik. Çeteler ülkesi olduk. Ne oldu Yenidoğan Çetesi ile ilgili araştırma? Sayın Cumhurbaşkanı'nın ağzından bir tek kelam duygunuz mu 'hesabını soracağız' diye bir tek istifa gördünüz, görevden alma yaşadınız mı? Nice anneler çocuklarının yasını tutuyor. Bu cinayet değil, seri katliam. Çocuklarımıza, bebeklerimize sahip çıkamıyoruz. Devlet 5 çocuklu kadını o şartlarda görmüşse, o devlet, oranın belediye başkanı işini gücünü bırakır konsere ayıracakları parayla bunlara bakarlardı.

"Alnı secdeye değenlerin iktidarında bunları mı yaşayacaktık?"

Bahis çetesinden bahsettim. Çocuklarımızı koruyamıyoruz. Çocuklarımız büyünce onları uyuşturucuya karşı koruyabiliyor muyuz? Alnı secdeye değenlerin iktidarında bunları mı yaşayacaktık? Türkiye’de 25 milyon kişinin bahse bulaştığına dair istatistik var. Sanatçı diye baş tacı ettiği kişiler üzerinden sanatı suçluyor musunuz? Bahis çetesinden alınan sanatçı müsvettesinin Ocak 2020’deki ifadesi. ‘En son aldığım krediyi ödeyemediğim için devlet bankası borcumu 8 ay erteledi’ devam ediyor. Bir çiftinin ödemeyemediği kredi sebebiyle dağ başındaki evini satışa çıkarıyorsunuz da bu adamın kötü alışkanlıklarım yüzünden 'şunları kaybettim' diyen adamın 200 milyon lira borcunu erteleyip silerken, Şehir Üniversitesi’nin vakti gelmemiş kredisi için hesaplarına el koymanızın hesabını nasıl vereceksiniz.

 Bir daha çocukların birbirine düşman kılınmaması için büyük bir barış projesi, çözüm süreci filan demiyorum. Orta Doğu'yu kapsayan büyük bir barış projesinin öncülüğünü Türkiye yapmak zorunda. Suriye’deki Kürtlerin hamisi Rusya ya da ABD olamaz. PKK onların taşeron örgütü gibi orada duramaz. Kürtlerin Irak'taki hamisi de İsrail olamaz. Türkiye çıkacak ve bu büyük halkları birbirine kardeş kılacak barış projesine öncülük yapacak. Sayın Bahçeli’nin çıkışını böyle değerlendirdiğim için anlamlıydı. Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli’ye bir kez daha sesleniyorum, zihninizde bir 'devlet projesi varsa' çıkın ve birlikte açıklayın 'politikamız şudur' deyin. Söz veriyorum bütün muhalefetimizi bir yana bırakacağım 'gönül coğrafyası projesi' başlatırsanız sizi destekleyeceğiz.

"'Etki ajanlığı' diye bir şey olmaz"

Erdoğan'dan Mansur Yavaş'a konser tepkisi Erdoğan'dan Mansur Yavaş'a konser tepkisi

'Etki ajanlığı' dediği şeyden benim konuşmam içinden on tane şey çıkartırlar, 'etki ajanlığına' sokarlar. Tanımlanmamış suç her zaman büyük bir tehdit oluşturur. Yarın başka bir iktidar gelir sizin vakıflarınıza karşı başlatır. Biz bunu biliyoruz. Türkiye’nin, Filistin’e yaptığı bazı yardımları terör finasman diye yaftalamak isteyenler oldu. 'Etki ajanlığı' diye bir şey olmaz. Tanımlanmamış bir suçla, Türkiye’de zaten kısıtlanmış olan ifade özgürlüğünü daha da kısıtlarsanız bunun sonu hiç iyi olmaz."

Editör: Oğuzhan Arslan