APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyeliği" iddiasına ilişkin gözaltına alındıktan sonra tutuklanmasının ardından Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına katılmak için partisinin Esenyurt İlçe Başkanlığı'na geldi.
Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'ndan Halk Buluşması mitingi yapacaklarını duyuran Özel, "Esenyurtlularla birlikte İstanbullularla birlikte bu kirli oyuna karşı halkın iradesini savunacağız, İstanbul'un iradesini savunacağız, Türkiye 'nin geleceğini savunacağız." demişti.
CHP'DEN ESENYURT MİTİNGİ
Özel, Esenyurt Halk Buluşması'nda konuştu. CHP lideri, Özer'in tutuklanmasına tepki göstererek "Dün yaşanan süreç tamamen hukuksuzluk, usulsüzlük, bir kumpasın tüm işaretlerini barındırmaktadır. Oradaki muamele, kötü muamele, ahlaksız muamele, kanunsuz muamele eninde sonunda bir kez daha bu milletin vicdanından dönecektir." dedi.
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek erken seçim çağrısında da bulundu.
Özel'in açıklamaları şöyle:
"Cumhuriyetimiz iki gün önce 101. yaşını kutladı. 101 yılda nice badireler atlattık. Darbeler, darbe girişimleri, terör saldırıları nice olay yaşadık. Ama yıkılmadık, karşımıza her türlü kötülüğü diktiler, sinmedik, eğilmedik, teslim olmadık. Bugün de millet iradesine saygısızlık eden iktidarın, onun büyük küçük, görünür, görünmez ortaklarının hepimize karşı giriştikleri bu darbeye karşı dimdik ayaktayız. Biriz, birlikteyiz, hep beraberiz.
Ahmet Özer bir akademisyen, profesör. Bir kanaat önderi, bilim insanı, kamu görevlisi. Yıllardır bu görevleri yapıyor. Esenyurt'ta aday belirlenirken elbette bir siyasi parti o kentin sosyolojisini, seçmenlerinin tercihini dikkate alarak en doğru adayı belirlemek durumundadır. Görüşerek, ölçerek, biçerek yaptık. En sonunda Ahmet Özer'i sizlere arz ettik. İki kişiden biri oyuyla, rekor oyla Ahmet Hoca kazandı. Şimdi buradan ona, Silivri'ye bir dayanışma alkışı yolluyoruz.
"HUKUKSUZLUK"
Dün yaşanan süreç tamamen hukuksuzluk, usulsüzlük, bir kumpasın tüm işaretlerini barındırmaktadır. Ahmet başkan her sabah 08.30'da gittiği belediyeye ifade vermeye gidecekken, sabah 05.00'de çilingirle kırarak evinin kapısına dayandılar. Eşi telaşla, korkuyla kapıyı açtı. Durumu izah etmek yerine ittirip geçtiler. Ahmet Özer'in yatak odasına gidip, kendisini polisler bizzat uyandırdılar. Bunu bilerek yaptılar. Oradaki muamele, kötü muamele, ahlaksız muamele, kanunsuz muamele eninde sonunda bir kez daha bu milletin vicdanından dönecektir. Bunu bir kenara yazın.
"TERÖRLE İLİŞKİLENDİRİLEMEZ"
Ne yakınının ölümünde açılan taziye telefonu ne de 10 yıl önceki telefon görüşmesi terörle ilişkilendirilemez. Ahmet Özer'in tutuklanacağını dün öğle saatlerinde Erdoğan açık açık söyledi. Yani kararı, talimatı vermişler. Şekil şartını tamamlıyorlar.
Bu oyunu bu kumpası görüyoruz. Yapılanın önce Esenyurt halkına sonra İstanbul'un seçme hakkına müdahale olduğunu, hevesin ve niyetin kumpaslarla Türk milletinin seçme hakkını kısıtlamak olduğunu, kendileri için risk gördüklerini, seçimde karşısına geçmeye korktuklarını ekarte etmeye çalışan bu anlayışa teslim olmayacağız.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
Recep Tayyip Erdoğan, cesaretin varsa zaten bıçak kemikte. Biz seçime hazırız. Biz milletin gündemini konuşacak, halk iradesinin yanında duracağız. Milletin hesabı, halkın hesabı, koltuk hesabını bozacak.
Hep beraber başaracağız, kazanacağız."
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Esenyurt’ta Ahmet Özer’in tutuklanmasına ve kayyum atamalarına karşı toplanan kalabalığa seslendi.
Esenyurtlulara seslenen Hatimoğulları, “Dün sizin iradenize kayyum atandı. Dün bir siyasi darbe daha gerçekleşti” dedi.
“Bu darbeyi yapan otoriter rejimi kabul etmiyoruz” diyen Hatimoğulları, iktidara tepki gösterdi.
“Biz kayyum rejimini Van’dan, Hakkari’den biliyoruz” diyen Hatimoğulları şöyle devam etti:
“Kayyum rejiminin ne kadar tehlikeli olduğunu, ne kadar düşman olduğunu deneyimledik. Buradan tüm Esenyurt halkı başta olmak üzere, Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerine sesleniyorum: Kayyum rejimine izin vermeyelim. Hukuku, demokrasiyi ayaklar altına alan kayyum rejimine karşı hep beraber direnecek miyiz değerli halkımız? Direne direne kazanacağız, hakkımız olanı alacağız. Demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte direneceğiz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, demokratik cumhuriyeti inşa etmek için, Türkiye’de bütün farklılıklarımızla, demokrasi paydasında hep beraber toplanacağız. Direnerek kazanacağız. Mücadelemiz mübarek olsun!”