APS HABER / PINAR ETCİ - Onlarca suç kaydı şüphelilerin tutuklu yargılanacağını duyuran Erdoğan, "Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı belirlenecek." dedi. Belirli suçlarda cezanın yüzde 10'un cezaevinde geçeceğini açıklayan Erdoğan, "İnsanlarımızın hayatını güvenle hissedebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız." dedi. Erdoğan, kadın haklarının çelik kalkanının İstanbul Sözleşmesi değil, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı, İsrail'in Gazze ve Lübnan saldırılarına ilişkin de sert tepki gösterip "Nihai hedefin neresi olduğunu görüyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.

Numan Kurtulmuş, Özgür Özel'i aradı Numan Kurtulmuş, Özgür Özel'i aradı

Son dönemde artan şiddet ve cinayet olaylarına ilişkin tepki gösteren Erdoğan, Ceza İnfaz Hükümleri'nde değişikliğe gidiceğini açıkladı. 

"İnsanlarımızın hayatını güvenle hissedebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız." diye konuşan Erdoğan, "Belirli suçlarda infaz hükümlerinin, alınan cezanın yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Mesela 5 suç kaydı olan birinin, diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden tutuklu yargılanmasının önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı belirlenecek." dedi.

Kadın cinayetlerine sert tepki gösteren Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

"2023 yılında yapılan bir düzenleme ile boşanmış eşe karşı işlene şiddetin cezası artırıldı. Bu düzenleme İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizden sonra yapılmıştır." diye konuşan Erdoğan, "İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadelede en ufak bi menfi etkisi olmamıştır. Türkiye'de kadına yönelik şiddetin çelikten kalkanı söz konusu sözleşme değil, 6284 sayılı kanundur." ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

6-8 EKİM OLAYLARI

Dün 6-8 olaylarının 10. yıl dönümüydü.

Kobani bahanesiyle kışkırtılan bu menfur olaylarda 2 emniyet görevlimiz şehit oldu. 35 kişi hayatını kaybetti. 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi 761 insanımız da yaralandı. Bugün malum çevreler tarafından hala demokratik bir eylem gibi lanse edilen olaylar sonucunda çok sayıda ev, iş yeri, okul, Kur'an kursu, kütüphane, kültür merkezi, müze ve yurt binası zarar gördü.

Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan caniliği 100 yıl geçse de unutamayız. 6-8 Ekim olaylarında rolü olanlar mahkemeler önünde işledikleri suçların hesabını vermiş, hakettikleri cezalara çarptırılmıştır.

SİYASETTE NORMALLEŞME GÖRÜNTÜLERİ

Bir elinde silah tutatak siyaset yapılmaz. Şiddeti hak arama yolu görerek siyaset yapılmaz. Şiddetle arasına mesafe koyan anlayışa yer vardır. Sırtını dağa yaslayan terör siyasetine yer yoktur.

Biz yeni yasama yılında siyasette farklı bir üslup görmek istiyoruz. Milletin faydasına olacak her konuda diyalogdan kaçınmayız. MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin açıklamalarını takdirle karşılıyor, çok kıymetli buluyoruz. 

Bölgemizin içinde bulunduğu atmosferi düşünerek daha fazla konuşmaya, uzlaşıya, diyalog zeminini genişletmeye ihtiyacımızın olduğu kanaatindeyiz.

İSRAİL'İN GAZZE-LÜBNAN'A SALDIRILARI

7 Ekim'de İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırıları geride bıraktık. 50 bin kardeşimiz şehit edildi.

Dün kapalı oturumda iki bakanımız bilgi verdi. Toplantı sonrası CHP Genel Başkanı'nın yaptığı açıklamaları esefle karşıladık. Ucuz polemik peşinde konuşuyor. Açıkçası Sayın Özel'den daha olgun bir tavır beklerdik. Daha düne kadar PYD ile ilgili çok iyimser cümleler kuranlara bazı gerçekleri anlatamayacağımızın bilincindeyiz.

Çevremiz ateş çemberinden geçiyor. Nihai hedefin neresi olduğunu görüyoruz. Güvenliğimizden taviz vermeyiz. Bölgemiz ve topraklarımız üzerinde ameliyat yapılmasına müsade etmeyeceğiz. Türkiye, yayılmacı heveslerin vatan topraklarına dikilen kem gözlerin kabaran işgalci niyetleri kursakta bırakacak kudrete ziyadesiyle sahiptir. Vadedilmiş topraklar hezeyanının sonu hüsrandır.

"SİYONİST TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"

İsrail bir siyonist terör örgütüdür. Gazze'de son 100 yılın en büyük soykırımını yaptı. Tarih, İsrail'i affetmeyecek. Gazze kasabı siyonist Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde ayakta alkışlayanları tarih affetmeyecektir. Tarihin doğru tarafında olan ülkeler de oldu. Onlarla her zaman beraber olacağız. İnsanlık cephesinde yer alan tüm halkları yürekten tebrik diyorum. 

Filistin halkının soykırım şebekesi karşısında Müslümanların izzetini de savunduğunu çok iyi biliyoruz. Hamas Filistin'in Kuva-yi Milliyesi'dir. Herkes için barış herkes için özür Filistin diyoruz. Tek başımıza kalsak dahi asil duruşumuzu asla bozmayacağız. Zalimler karşısında susmayacağız. Filistinli, Lübnanlı kardeşlerimize dayanışma mesajlarımızı gönderiyor, her zaman yanlarında olacağımızı hatırlatmak istiyorum. İnsani yardımlarımızı daha da artıracağız.

YENİ EKONOMİ PROGRAMI

22 yıldır hizmet mücadelesi veriyoruz. Ülkemizde ekonomiyi, demokrasiyi, kardeşliği büyütmek için canla başta mücadele ediyoruz. Ekonomiyi ve kardeşliği büyütmek için canla başla çalışıyoruz. Yeni ekonomi programıyla önemli mesafe aldık.

"TIKANIKLIK VARSA NEŞTERİ VURACAĞIZ"

Bazı müessir olaylar milletimizi kendini güvende hissetme ve adaletin tecellisi konusunda tereddüte düşmesine sebebiyet vermiştir.

Son dönemde ardı ardına gelen polis memurumuzun şehit edilmesinden ve genç kızlarımızın vahşice katledilmesine kadar bir dizi hadise milletimizin haklı bir tepkisine yol açmıştır. Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin ortalıkta dolaşması herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Bazı önemli adımlar atma kararı aldık. İnsanlarımızın hayatını güvenle hissedebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet teşkilatımız işçinde bir zafiyet varsa neşteri vurup gidereceğiz. Adalet sistemimizde yanlışlık varsa tıkanıklık varsa neşteri vurup onu da çöüzme kovuşturacağız. Sosyal medyada suçu teşvik etmede gerekli müdahalede bulanacağız.

Çok sayıda suç kaydı olan kişilerin yargılama safhasında görülebilmesini sağlayacağız.

Bunlarda ilki kurumsal düzenleme. İkincisi seri suç işleyenlerin tutuklanabilmesi uygulamasının kolaylaştırılmasına yöneliktir.

Belirli suçlarda infaz hükümlerinin, alınan cezanın yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Mesela 5 suç kaydı olan birinin, diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden tutuklu yargılanmasının önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı belirlenecek. Bu husus toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacak. Kanunların suçlu lehine işlemesi çarpıklığını düzeltecek ilk adım kurumsal düzenleme, 2'si seri suç işleyenlerin tutuklanmasının kolaylaştırılmasına yönelik. Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını süratle gidermek boynumuzun borcudur.

"KADIN HAKLARI KONUSUNDA BİZE DERS VERECEK YOKTUR"

Toplumda adalet duygusu güçlenecek. Adaleti tesis etme boynumuzun borcudur, nerede sorun varsa düzelteceğiz.

Kadın hakları konusunda bize ders verecek hiçbir muhalafet partisi yoktur. Kadının statüsünü güçlendirmede elimize su dökecek hiçbir parti yoktur. Ülkemize çağ atlatan kadro yine biziz.

Son dönemde medya organlarımız, özellikle reyting kaygısı ile basın ilkelerini umursamayan, son derece sorunlu bir yayın politikası izlemeye başladı. Habercilik adına üzülerek söylüyorum mağdurlar tekrar mağdur ediliyor. Bunu kabul etmemiz söz konusu olamaz. Basınımız elbette özgür olmalıdır. Ama bu toplumsal olaylarda sorumlu yayıncılık yapmaya engel değildir.

CHP LİDERİNE SERT TEPKİ

Sayın Özel, kadınlar arasında ayrımcılık görmek istiyorsa önce kendi tarihini okusun. Kendi tarihiyle bir yüzleşsin sonra yüreği yetiyorsa çıkıp AK Parti'yi eleştirmeye kalksın. Kadına şiddetin en temel nedeni alkol bağımlılığıdır.

Kadına yönelik şiddetle mücadeleye katkı sunmak istiyorsan rakı reklamı yapmaktan vazgeç.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

2023 yılında yapılan bir düzenleme ile boşanmış eşe karşı işlenen şiddetin cezası artırıldı. Bu düzenleme İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizden sonra yapılmıştır. 

İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin, kadın hakları ve kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye en ufak bir menfi etkisi olmamıştır. Türkiye’de kadına yönelik şiddetin çelikten kalkanı, içerisinde sıkıntılı ifadeler bulunan söz konusu sözleşme değil, 6284 sayılı kanundur. Bu konuda yürütülen propagandanın en küçük bir temeli, en küçük bir dayanağı ve haklılık tarafı yoktur.

Şiddetsiz bir Türkiye için devletimizin tüm kurumları koordinasyon içinde çalışmayı sürdürecektir. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle çalışmamıza devam edeceğiz. Kadınlarımızdan gönüllerini ferah tutmalarını istiyorum. çelikten kalkanı söz konusu sözleşme değil, 6284 sayılı kanundur.