APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - CHP eğitimin sorunlarına dikkat çekmek için 24 saatlik “Eğitim Maratonu” 18 Temmuz Perşembe günü saat 10 itibariyle başladı. Ertesi gün aynı saatte sona erecek maratonun adresi Ankara – Bahçelievler’de bulunan Anıtpark oldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suata Özçağdaş ve partinin ilgili birimleri, 21 ana başlıkta 100’den fazla konuşmacıyla tam bir gün boyu sürecek maratonun hazırlıklarını yaptı. Açılış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ilk olarak bu toplantının neden Anıtpark’ta yapıldığını anlattı:
“Aslında Suat Özçağdaş’ın önerisi ve hepimizin kabulü, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un da ‘Bu çok iyi bir fikir. Söylenecek her şey konuşulmalı, Meclis’in yanı başında o kürsüyü bir özgürlük kürsüsüne çevirelim, Meclis’e söyleyecek sözü olan herkes gelsin ve kullansın’ dediği bu kürsü Meclis’in yanı başına kurulabilecekken, dün akşam saatlerinde İçişleri Bakanı’nın ve Ankara Valisi’nin talimatlarıyla bu kürsünün konulacağı parkın etrafını bariyerlerle çevirdiler. Kuracak yer çok. Her yere kurarız. Geldik Anıtpark’a kuruldu, 24 saat boyunca buradan eğitim politikalarıyla ilgili söylenmesi gereken ne varsa her şey söylenecek. Bu kadar barışçıl, bilimsel, çözüm öneren bir eylemliliği, etkinliği dahi devletin polisine kanunsuz emirler vererek engellemeye çalışan bir zihniyetle karşı karşıyayız.”
“Bahaneleri ‘Hayvanseverler parkı bırakmayacak’”
Özel, Meclis Parkı olarak da bilinen Milli Egemenlik Parkı’nda ötanazi adı altında sokak hayvanlarının öldürülmesini içeren kanun teklifini protesto eden hayvan hakları aktivistlerinin eylemlerini sürdürmesinin bahane edildiğini söyledi. Özel şöyle konuştu:
“Dertleri, bahaneleri ‘Dün oraya hayvan severler geldi. Burayı ele geçirecekler. Burayı bırakmayacaklar. Sizin için açarsak, onlar da kalır.’ Kalsın zaten. Sen Meclis’e hayvanları katledecek, öldürecek, zehirleyecek bir düzenlemeyi getir, buna isyan edenler sesini duyurmaya koşsun, Ankara’ya gelsinler, efendim ‘Milli Egemenlik Parkı’nı hayvan severler ele geçirmesin.’ Milli egemenlik demek, milletin dediğinin olması demektir. Bir kişinin, zümrenin, bir partinin dediğinin, o partinin korktuğunun konuşulmasına engel olunmasına zaten milli eğemenlik demiyoruz. Ona diktatörlük, keyfi yönetim, tek adam rejimi diyoruz.”
Kürsü boş kalmayacak
24 saat boyunca kürsünün hiç boş kalmayacağını söyleyen Özel, “Sendikaların genel başkanları gelecek, eğitim emekçilerinin hakları ve milli eğitim politikalarına yönelik kurumsal görüşlerini dile getirecekler. Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenler gelecek. 10 dakika kendine ayrılan sürede ömrü boyunca verdiği emek, mücadele, yaptığı bilimsel çalışmaların imbiğinden damıttıklarını bu kürsüde kayda geçirmek üzere gelecekler. Veliler konuşacak. Eğitim alanında örgütlü dernekler, sivil toplum kuruluşları konuşacak. Her saat başında Suat Özçağdaş, yardımcıları, bu konuda birlikte çalıştıkları geniş ekibi katkılarıyla bu kürsüde olacaklar. Tam gün hiç susmadan buradan milli eğitim konuşacağız. Eğitim konuşacağız. Çocuklarımızın geleceğini konuşacağız” diyerek maratonun içeriğini paylaştı.
AKP’nin en çok devri sabık yarattığı alan
AKP’nin eğitimi “yazboz tahtası” haline getirdiğini söyleyen Özel, Milli Eğitim Bakanlığı’nın en çok bakan değiştiren bakanlık olduğunu dile getirdi. Özel, şöyle devam etti:
“Burası AKP’nin en çok kendi kendine devri sabık yarattığı alan. Her gelen milli eğitim konusundaki muhabirleri topluyor. Bir kahvaltı yapıyor. Yapacağı reformu anlatıyor. Öncesinde nasıl bir enkaz aldığını, Türkiye’nin hangi sorunları yaşadığını, eğitimi çözmeden öbür sorunların çözülemeyeceğini, bu işi de kendisinin yapacağını söylüyor. Bir sonraki bakanın basın toplantısına kadar bu hikayeye bütün Türkiye’nin inanmasını bekliyorlar. Sonra o bakanı yollayıp, yenisini getiriyorlar. Eskisini Milli Eğitim Komisyonu başkanı yapıyorlar. Eskisi mevcuda ateş püskürüyor. Mevcut eskisinden nefret ediyor.”
“Ulusal mutabakat yok, tarikatlar kavgası var”
Türkiye’de milli eğitim konusunda partiler arasında ulusal mutabakat olmadığını belirten Özel, “AKP’nin 22 yıllık iktidarında kendi içlerinde dahi mutabakat yok. Tarikatlar, cemaatler kavgası var. ‘Her köşe başını hangimiz tutalım? Bunları nasıl yapalım, müfredata kendi zihnimizdeki zehri nasıl akıtalım’ kavgası var” dedi. Bu durumun eğitimde başarısızlığa yol açtığını vurgulayan Özel, Meclis’te görüşmelerine ara verilen Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nda yer alan Milli Eğitim Akademisi’ni eleştirdi:
“Bir milyon öğretmenin diplomasını çalıp götürüyor. Bir milyon unvanı öğretmen kişiyi, öğretmen adayı unvanına döndürüyor. ‘Ben bir milli eğitim akademisi kuracağım. Oraya ihtiyaç kadar alacağım. İki yıl eğitip mezun edeceğim’ diyor. Yani yeni baştan önlerine bir eğitim, bir bariyer, bir sınav koyuyor. Peki kaç kişi alacaksın? ‘Planlanan kadar alacağım.’ Mehmet Şimşek’e soruluyor, kaç öğretmen? ‘Ne kadar emekli olursa, bu sene 20 bin, seneye belki 24 bin.’ Bugünkü hesaba göre hiç öğretmen mezun etmesek, 50 yıl bu bekleyen öğretmenler göreve gelecekler, ancak ondan sonra yeniden öğretmen ihtiyacı olacak. Bu yapılan iş, bir milyon gencin geleceğini çalmak, onlarla alay etmek, diplomalarını ellerinden almak, kutsal mesleklerini ellerinden almaktır. Bu Milli Eğitim Bakanını ama suç bunda değil, 22 yıldır atadığı her bakanın en başarısız bakan olduğu Recep Tayyip Erdoğan’dadır.”
Özel, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ismiyle getirilen yeni müfredatı da “Atatürk’ün sözleri bile alınıp isminin anılmadığı, çağ dışı bir müfredat programı” olarak niteledi.
