APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - Ankara başsavcılığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki (ABB) konser harcamalarında ‘usulsüzlük yapıldığı’ iddiasını soruşturmak için İçişleri Bakanlığı’na başvurmuştu.

Saatler sonra gece yarısı İstanbul başsavcılığı, İBB’ye ‘bazı etkinliklerde usulsüz harcama yapılarak kamu zararına yol açıldığı’ iddiasına ilişkin resen soruşturma başlatmıştı.

Özel’in soruşturmayla ilgili konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

 Yıllardır AK Partili belediyelerin ödemediği SGK primlerinin hepsini birden faiziyle birlikte bizden istiyorlar. Amaç “Hacizle aciz gösterelim.” Kentte yaşayan AK Partilileri MHP’lileri de cezalandırıyorlar. Bu kadar gözleri dönmüş.

 AK Partili belediyelere tek müfettiş yollamayanlara sesleniyorum. İstanbul Büyükşehir 36 suç duyurusunda bulundu tık yok! Ankara Büyükşehir 40 suç duyurusunda bulundu tık yok! MHP’den yeni aldığımız Manisa Büyükşehir sekiz büyük yolsuzluk dosyası ikisi savcıda, savcılar müfettiş talep etmiş mi tık yok!

CHP’li belediyeleri itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar

 Tayyip bey istediği algıyı tam olarak yerleştiremedi. Yani güneş çarığı sıkıyor, çarık ayağı sıkıyor. O etrafındaki bakanlara, üst düzey bürokratlara “Bu CHP, bu işi çeviremez” diyordunuz. Nefesini kesecektiniz, iflahını kesecektiniz. Bunlar halen çalışıyor. “Bir şey yapın” diyor. Herkes bir alta giderken, dediğim gibi güneş çarığı, çarık ayağı sıkıyor güya. Temel amaç CHP’li belediyelere oy veren seçmeni cezalandırmak. Tabii o belediye sadece oy verenlere değil, veren – vermeyen herkese hizmet ettiği için aslında Tayyip beyin o kente yaptığından o kentte yaşayan AK Partili ve MHP’liler de ya da belediyeyi devraldık, çalışanların çok önemli bir kısmı AK Parti döneminde işe girmiş. Sen onun maaşını aksattığında, aslında kendi döneminde işe aldığın, belki partilin olanları da cezalandırıyorsun.

Konser tartışmaları, SGK borcu tartışmaları, soruşturmalar… Bunlar kendi menfaatini milletin menfaati üzerine koyan asıl hedefini su yüzüne çıkarmıştır.

İçişleri Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı’na, Çalışma Bakanlığı’na “Gidin CHP’li belediyelerde bir suç bulun, bulamadıysanız bir şey uydurun” talimatı verildiğini biliyoruz.

Ben Sayıştay’a çok saygılıyım, Meclis adına yapıyorlar. Mülkiye Müfettişleri‘ne çok saygılıyım, devlet adına yapıyorlar. Yalnız gittiğiniz yerde size varsa bir şey bulun yazın, bugüne kadar zaten neyi yazdınız da hesabını veremedik. Bulun yazın. Ama “Araştırın karıştırın bunları suça bulaştırın” talimatı verenlere uyanın devlete değil, AK Parti’ye hizmet ettiğini de unutmam, unutturmam. Bir takım siyasi operasyonlara alet olmayın. Suça bulaşmayın, suç varsa ortaya çıkarın. Benim size yapacağım en önemli uyarı budur.

Yapılanları büyük bir dikkatle takip ediyoruz. Cumhur İttifakı’nın kendi içindeki krizle meşgul olmak yerine bize bir kriz ihraç etmeye çalıştığını dikkatle takip ediyoruz.

Belediye başkanlarımızın hepsinin dürüstlüğüne namusumla kefilim.

Özel konuşması bitince gazeteciden gelen ‘iktidarla normalleşmenin bitip bitmediği’ sorusuna şu yanıtı verdi:

” CHP’nin iktidarla normalleştiği yok. Biz bu iktidarın kötücül aklına rağmen, onu seçen seçmene hürmei ifade ediyoruz. Bunun dışında bu iktidarın yapmadığı işler vardı. Şehit cenazesinde ana muhalefetle el sıkışmamak gibi. Bunu Anadolu’da takdir eden varsa devam ettirelim.

Ülkenin kurucu partisine herhangi bir konuda bilgi vermemek gibi, bunu takdir eden varsa Anadolu’da devam ettirsinler. Biz normali budur dedik. Tayyip beyin bu binaya gelmesi, bu ülkenin kurucu partisi, ‘Bayrağı indirecekler’ dediği binaya bayrak göndere çekilirken girmesi, ‘Vatanı böldürecekler’ dediği binada gelip çay içmesi ve bizim bu ülkeyi hukuk devletine davet etmemizi dinlemesi normaldir.

Ben bunu savunuyorum. Yaptığımız uyarılar, çağrılar normaldir. Benim Vera’nın babasına kavuşmasını, Anayasa Mahkemesi, AİHM kararlarına uyulmasına davet etmem normaldir. 10 bin liralık o gün için, bugün için 12 bin 500 lira olan, 10 bin lirası 12 bin 500’e çıkarıldığında şu anda o günkü 7 bin liraya düşmüş olan emekli maaşına itiraz etmem normaldir. 17 bin lira asgari ücrete dört kez zam yapması gerekirken, seçim öncesi öyle söz veriyordu, zam yapmayıp o parayı ilk günkü parayla 11 bin liraya düşürenlere itiraz etmem normaldir.

Varıp da kendime, yakınıma, bilmem ne bir şey istemem, onun mücadelesini vermem değil. Öyle bir şey varsa tutanak altında, onlar da tutanak tuttu, biz de tutanak tuttuk sonuna kadar. Bu milletin haklı taleplerinden başka ne konuşmuşuz da normalleşme… Ben milletle normalleşmeye sonuna kadar devam edeceğim. Normal olanı yapmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Normali milletin hakkını aramamızdır. Günü geldiğinde de iktidar olup o hakkı vermek görevi Cumhuriyet Halk Partisi’nindir.”

Beykoz Belediyesi hakkında inceleme

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma açılmasının ardından Beykoz Belediyesi hakkında da inceleme başlatıldığı haberi geldi.

Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 konsere yaklaşık 20 milyon lira bedelli ihale yaptığı ve Tuzlaspor AŞ'den alınan hisseleri usulsüz şekilde harcadığı iddiasıyla inceleme başlattı.

Ayrıca, İçişleri Bakanlığı'na yazı yazılarak konuyla ilgili müfettiş görevlendirilmesi talebinde bulunuldu.

Bu iddialara Halk TV'de katıldığı bir programda yanıt veren Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, "iddialarin hiçbir hukuki, mali, ahlaki dayanağı yoktur" dedi ve bahsi geçen 3 konser için sanatçılara 2 milyon 765 bin TL ödendigini söyledi.

Köseler, personel, teknik teçhizat ve diğer kalemlerle ilgili yapılan ödemeleri de açıkladı:

Müsavat Dervişoğlu'ndan asgari ücret için rakam Müsavat Dervişoğlu'ndan asgari ücret için rakam

"145 kalemlik bir ihaledir. İhale kapsamında toplamda 2 milyon 765 bin TL'lik sanatçı ödemesi yapılmıştır. Şu anda bu tarih itibariyle saydigimiz ödeme kalemlerinin toplam maliyeti de 9 milyon 208 bin TL'dir."

Köseler, "Medya yoluyla algı yaratılarak belediyeler üzerinde baskı uygulama taktiği yapılıyor" diye konuştu.

İmamoğlu: Kendi belediyelerinizi 10 senede ne kadar denetlediniz?

Ekrem İmamoğlu, Perşembe günü yaptığı açıklamayla CHP'li iki büyükşehir belediyesi hakkında başlatılan soruşturmalara tepki gösterdi.

İmamoğlu, "Ankara'da Mansur Başkanımıza, İstanbul'da bize yönelik bu itibar suikastlerini üzülerek, biraz da bu pespaye hallerini gülerek izliyorum. Beş buçuk yıldır gün geçmeden yapılan bu itibar suikastlerini göğüsleme konusunda son derece idmanlıyım" dedi.

İmamoğlu, "Konser harcamaları üzerinden gündem yaratma çabası içindeler" diyerek iktidarı eleştirdi ve "Bir yıllık ya da bir konserlik" rakamın, "arkasından 5-6 uçağın gittiği tek bir uçuşun maliyeti kadar" olmadığını savundu.

"Teftiş edilmekten onur duyarız, bizi denetleyin" diyen İBB Başkanı, şunları söyledi:

"Bizi denetleyen akla diyorum ki, alın CHP'li Ekrem İmamoğlu'nu ya da Mansur Yavaş'ı, İstanbul'u ne kadar denetlediniz, Türkiye'de kendi partinize ait belediyeleri 10 senede ne kadar denetlediniz? Hatta geçtiğimiz 10 seneyi de katın, bu 5 yıla eşitse görevi bırakacağım. Bu kadar ileri söylüyorum."

Konser etkinlikleri nasıl gündeme geldi?

Muhalif belediyelerin konser etkinlikleri iktidar tarafından eleştirilen bir konu.

Son olarak Ebru Gündeş'in 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen konserinin giderleri tartışma konusu olmuştu.

Bunun ardından, benzer iddialar İBB için gündeme geldi.

İBB AK Parti  Meclis Üyesi Meryem Karaköse, 7 Kasım'da TRT'ye yaptığı açıklamada, İBB'nin konserlere "deprem bütçesinden daha fazla" bütçe ayırdığını iddia ettmişti.

Karaköse, "İBB'nin organizasyon adı altında ayrılan bütçe 5 milyar 60 milyon 624 bin TL'dir. Bu rakamlar 6 yıllık süreç için verildi ama bu rakamları incelediğimizde 3,5 yıllık bir sürece tekabül ettiğini görüyoruz" demişti.

Editör: Oğuzhan Arslan