GÜNDEM

Özel: Devlet Bey'e inat bunları konuşacağım

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek valizle nakit para hesabı yaptı. Merkez Bankası'nın bastığı bir valiz dolusu 200 liralık örnek banknotları kule şeklinde kürsüye dizen Özel, “Ülkeyi bu hale getirenler bizi kendi gündemlerine mahkum edemezler.

Abone Ol

APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin bugünkü grup toplantısında kendisine yönelik sözlerine cevap vermeyeceğini vurgulayarak, konuşmasının o bölümünün yazılı olduğu kağıdı yırtıp attı. Özel, daha sonra, konuşmasına CHP ekonomi masasının çalışmalarını anlatarak devam etti.

Emekliye geçim şarttır, bir asgari ücret şarttır

“Devlet Bey iyi gidiyor mu, nasıl cevaplar? Devlet Bey’e bir büyük sürprizim var en sonda, büyük sürpriz. ‘Ekonomide en kötüsü geride kaldı’ dediler. Erdoğan da ‘En zor günler geride kaldı’ dedi dün. Mehmet Şimşek, ‘Ekonomide kötüsü geride kaldı’ dediğinde, enflasyon yüzde 62’ydi. Nebati dediğinde yüzde 49’du. Onu bırakın, ‘En kötüsü geride kaldı’ dediğinde damat, enflasyon yüzde 20’ydi. Hala daha yüzde 48 enflasyon, baz etkisi dışında hiçbir düşme emaresi göstermeyen enflasyonla maalesef paranın satın alma gücü neredeyse sıfırlandı.”

“Erdoğan, ‘Para tıpkı bayrak gibidir. Bir ülkenin gücünü, itibarını ve bağımsızlığını simgeler’ diyordu. 200 liralık banknot çıktığı gün 132 dolar ediyordu. Bugün 6 dolar etmiyor”

Özel, kürsüden örnek basılmış 200 liralık banknotu gösterek sözlerine devam etti:

“Şimdi size birkaç şey göstermek isterim. Bu gördüğünüz 200 liralık banknot. Merkez Bankası'nın bastığı örnek banknot ve bu banknot çıktığı gün, 1 Ocak 2009 günü Erdoğan bu banknotu göstererek şöyle diyordu: ‘Para tıpkı bayrak gibidir. Bir ülkenin gücünü, itibarını ve bağımsızlığını simgeler.’ Bu banknot çıktığı gün 132 dolar ediyordu. Bugün 6 dolar etmiyor, 5 lira 75 kuruş. 2009’da 200 lira piyasadaki banknotların yüzde 5’iydi, bugün yüzde 82’si. Neredeyse bütün ekonomi tek bir banknot üzerinden dönüyor. 2009’da en çok satan mini fırın 200 liraydı, bir banknota alınabiliyordu. Aynı marka, yerli, mini fırın bugün 11 bin lira, 55 banknota satın alınabiliyor. 55 banknotu veriyorsunuz, bir tane mini fırın satın alıyorsunuz. Çıktığı gün bir tane ile alıyordunuz. Paranın düştüğü durumu görün diye. Yine bu 200 lira, çıktığı gün 73 litre benzin alıyordu. Bir depoyu dolduruyordu, yarım depo daha benzin alıyordu. Bugün ne kadar alıyor? Beş litre benzin alamıyor. Bir buçuk depoyu alan banknotun düştüğü hale bakın.”

 “Atalar söyler, AK Parti yapar. Atalar söyleyer, Erdoğan yapar. Parayı pul ettiler”

Kürsüden posta pulu gösteren CHP Lideri Özel, sözlerine şöyle devam etti:

“En hazini, bugün PTT’ye yolladım arkadaşları, ‘Resmi pul alın’ dedim. Biliyorsunuz en küçüğü resmi pul, bu da posta pulu. Kaç lira biliyor musunuz? 175 lira. ‘Parayı pul ettiniz’ diyoruz ya atasözü. Atalar söyledi ama... Atalar söyler, AK Parti yapar. Atalar söyleyer, Erdoğan yapar. Parayı pul ettiler.

"Bir tane Devlet Bey hesabı yapalım"

Devlet bey, arabalara meraklı. Şimdi bir tane Devlet Bey hesabı yapalım. Bu da Devlet Bey'e hediyem olsun. Beni bugün çok güzel anmış, kulaklarım çınladı.  Onun da kulakları çınlasın. 2009 yılı, Devlet Bey yerliliğe, milliliğe önem veriyor. Bursa'da yerli bir firma -reklam olmasın diye söylemiyorum- hepinizin bildiği bu araba, 2009 yılında 26 bin liraydı. Bakın, 26 bin lirayı elimde tutuyorum, tam 1,3 deste. 130 tane 200 liraya bu arabayı alabiliyordunuz Devlet Bey.”

Bavulu Devlet Bey isterse yollayabilirsiniz

Özel, “Şimdi Devlet Bey'e hediyem olsun” diyerek kürsünün altından örnek 200 liralık banknot dolu bir valiz çıkardı ve içindeki desteleri kürsüye dizerek, şunları söyledi:

“Devlet Bey, o yerli ve milli arabayı almak için... Tek tek koyacağım. Bir de para kulesi soruyorlardı ya, onu da anlatacağım, bak sana para kulesi. Tayyip Bey, ‘Kulelerin hesabını versin’ demişsin ya ver bakalım kulenin hesabını. Bavulu Devlet Bey isterse yollayabilirsiniz arkadaşlar. Erdoğan, ‘Para kulelerinin hesabını ver’ dedi. İstanbul'a bir il binası satın alacağız, güzel bir bina. Parasını ödeyeceğiz. Cümle alem biliyor ki Türkiye'de, ‘Şu kadarını bankaya, bu kadarını elden vermezsen binayı satmam’ diyor. Biz partiyiz. Ne vergiyle işimiz olur ne başka şeyler. Elden verilen paraların görüntülerini adamın bürosunda sayarkenki görüntüyü seçime alet ettiler. Ara ara dönüyor, para kulelerinin hesabı var. Konu mahkemede, hesap ortada. Bütün millet biliyor ki ev sahibi, ‘Şu kadarını elden istiyorum’ deyince, Nuh deyip peygamber demeyince elden ödeme yapıyor. Vatandaş bunu biliyor. Ama Tayyip Bey, sen şu para kulesinin hesabını ver, bir yerli araç bu para çıktığın gün 1,3 deste, 26 bin liraya alınıyorken bugün 1 milyon 800 bin liraya, 90 deste parayı bavulla götürmen lazım.

Ülkeyi bu hale getirenler bizi kendi gündemlerine mahkum edemezler. Bizim derdimiz milletin derdidir

O yüzden buradan bir kez daha sesleniyorum ki ülkeyi bu hale getirenler bizi kendi gündemlerine mahkum edemezler. Buradan bütün örgütümüze talimatımdır: Tekrar, hep beraber ele alıyorsunuz altın hesabını, ele alıyorsunuz asgari ücret talebini, ele alıyorsunuz ‘Emekliye bir asgari ücret şarttır, emekliye geçim haktır’ demenizi, yollara düşüyorsunuz. Devlet Bey’in değil, Tayyip Bey’in değil; halkın gündemini konuşuyoruz. Asgari ücret talebimiz 30, bunun altında yokuz. Bu milletin hakkını yedirmeyiz. Hadi arkadaşlar; bu hafta sonu gençlerin, kadınların ve örgütün girmediği ev, çalmadığı kapı, gidilmeyen kahve, otobüs durağı, işçi servisi kalmayacak. Bu talebi yükseltiyoruz. Bizim derdimiz milletin derdidir.”