GÜNDEM

Özel: İddianame yok, çünkü ortada delil yok

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında gündemdeki gelişmelere dair konuştu.

Abone Ol

APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - CHP grup toplantısında konuşan Özgür Özel Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından gizli tanığın ortaya çıktığını belirterek, gizli tanığın ifadesi ile iddianame yazılmaya çalışıldığını ifade etti. 

AK Parti 'nin "etki ajanlığı" düzenlemesi teklifi ile herkesi ajan ilan etmek istemesine tepki gösteren Özel, maddenin aynı niyetle gündeme gelmemesi gerektiğini söyledi.

Özel hastane çetesi davasına değinen Özel, dönemin İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu özel hastanelerdeki bebek ölümlerinden sorumlu tuttu, "O bakan istifa edecek, o hesap verilecek" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in açıklamalarıyla başlayan laiklik ve cami tartışmalarına da yanıt veren Özel, "Bu küstahın bu söylediği sözlere siyasi zeminde laf yetiştirmek yerine, bunu niye yaptığını görmek lazım. Derdi bu; tartışmayı başlatayım, Özgür Bey ile Tayyip Bey cami tartışması yaparken ben kenarda durayım, bakanlık yapayım" diye konuştu.

Kara Harp Okulu'nda kılıçlı yemin eden teğmenlerin ihraç edilmek istenmesini "siyasi hesap" olarak değerlendiren Özel, iktidarın kutuplaştırma siyasetinin artık meyve vermediğini belirtti. Erdoğan'a seslenerek "Kul hakkına girme, ama girersen, günü geldiğinde şunu göreceksin; atılan teğmenlere hep beraber kılıç töreni yaptıracağız, sonra o karara sessiz kalanların hepsini emekliye yollayacağız.” dedi.

Özgür Özel'in CHP grup toplantısında ele aldığı başlıca konular şunlar oldu:

Rize'nin Çayeli ilçesinde bir yurttaşın hayatını kaybettiği heyelana dair konuşan Özel, önlem alınması uyarılarının dikkate alınmadığını belirterek "Daha beterleri kapıda diyorlar. Bu konuda tedbir alınması gerekiyor" dedi.

ETKİ AJANLIĞI DÜZENLEMESİ 

Etki ajanlığı maddesinin çekilmesi ile ilgili "Bir yasa getirdiler adı etki ajanlığı. Bir yazmış AKP grubu herkes ajan, gazeteci ajan, öğrenci ajan. Biz kırmızı alarm ilan ediyoruz dedik. Grup bu talimatı aldı. Mücadele verildi. Etki ajanlığı yasası geri çekildi. Taslağı hazırlasınlar ajana ajan desinler. Ama MİT'in istediği veya devletin, güvenlik güçlerinin istediği öğrenciyi, öğretmeni, öğretim görevlisini, gazeteciyi tehit etmeyen bir maddeyi yazacak akıl beceri bu ülkenin bürokrasisinde var. Yazın, oturmaya biz varız. Geçen haftakine benzer bir metnin orasını burasını değiştirip aynı niyetle getirmeyin. Kırmızı alarm kalkmadı sarıya çevirdik." dedi.

İDDİANAME YOK, ÇÜNKÜ ORTADA DELİL YOK

Tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in önce tutuklandığını ardından gizli tanık çıkarıldığını belirten Özel, "Gizli tanık nereden çıktı? Ahmet Özer’e sorduğun soruların içinde gizli tanık yok. Demek ki önce tutukladın sonra gizli tanık yarattın. Güya o gizli tanığın ifadesiyle iddianame yazacak. Savcı, İstanbul'da hızlı iddianame yazmasasıyla meşhur. Tek sanıklı dava 22 gün oldu iddianame yok, çünkü ortada delil yok. Delillerin yaratıldığı sürecin adalet getireceğine kimse inanmaz. Esenyurt'ta kimse böyle bir sürece inanmıyor. AK Parti ve MHP'ye kötü haberim şu; gidin Esenyurt'u gidip dolaşın. Esenyurt'ta yapılan araştırmalarda, işgale yüzde 81 ile itiraz ediyor. Ahmet Özer'e oy vermeyen 5 kişiden 4'ü 'haksızlık yapılıyor' diyor. Sandığı koyup halka soralım. Yüzde 80'i Ahmet Özer'in arkasında değilse biz bir şey bilmiyoruz" diye konuştu.

SAĞLIK BAKANI İSTİFA EDECEK, HESAP VERECEK

Özel hastanelerde yaşanan bebek ölümleri ile ilgili dönemin İl sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun sorumluluğuna vurgu yapan Özel şöyle devam etti:

"Bakan olmadan önce 8 yıl İl Sağlık Müdürü. Onun döneminde yaşanıyor ne yaşandıysa. Çocuklar ölüyor bunlar gözlüyor. Gençen yıl Mart Nisan'da gözaltı yapılıyor. Ama hastane sahipleri o kadar hatırlı o kadar dokunulmaz ki o hastanelere çocuklar yatırılmaya devam ediyor. Bu çetenin başındakiler o kadar şımarmışlar ki gidiyor savcıyı tehdit ediyor. 

İşte o sürecin sağlık müdür, bugün gelmiş, 'Ben Sağlık Bakanı'yım' diyor. Evlerde o beşikler boş duruyor. 18 sene sonra bir mucize çocuğu olmuş, o çocuğu da o çete öldürmüş. Bu gelmiş, komisyonda kendisine bakan muamelesi yapılmasını bekliyor. O bakan istifa edecek, o hesap verilecek. O zamana kadar kimse sizin yüzünüze bakmayacak. 

47 sanık var bir tanesi devlet memuru değil. Yıllar önce ihbar, aylar önce tutuklama, ihbardan önce bile çocuk ölümleri yaşanıyor ve o hastanelere el kadar bebeleri emanet etmeye devam eden bir sağlık sistemi. O sürecin sağlık müdürü bugün gelmiş ben sağlık bakanıyım diyor. Sen orda durursan bu yargılama sürmez. Bu yüzden onu orda tutuyorlar. Ama ne olursa olsun bu millet gördü bu iktidarın uygulamaları ne yenidoğan ne çocuğa ne kadına ne sokaktaki canlara ne yoksullara gençlere hiç kimseye iyi gelmemektedir. Bu iktidarın gitmesi Türkiye'nin yüzünün gülmesinin tek ve ön şartıdır."

LAİKLİK TARTIŞMASI

Özel, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in laiklik açıklaması üzerinden başlayan tartışmalara dair "Laiklik din düşmanlığıymış da, yok camiler ahır olmuş da. Eğer o anayasayı yapanlar, bu ülkeyi kuranlar, başta Gazi Mustafa Kemal olmasaydı, o camilerde şimdi ezan okunmuyordu. Biz cami falan kapatmadık ama yaptıysak bile halen bu senin yaptığın çocukları aç, susuz bırakmanın milyon günahı var. Bu küstahın bu söylediği sözlere siyasi zeminde laf yetiştirmek yerine bunu niye yaptığını görmek lazım. Derdi bu; tartışmayı başlatayım, Özgür Bey ile Tayyip Bey cami tartışması yaparken ben kenarda durayım, bakanlık yapayım. AKP'nin içinde çok kötüsü vardı ama bu kadar beceriksizi, vicdansızı gelmedi. Bu iktidar 22 yıl sonra kutuplaştırma siyasetinin ekmeğini yiyemediği bir dönem yaşıyor." diye konuştu.

 SİYASİ HESAPTIR

Özgür Özel, Kara Harp Okulunda kılıçlı yemin töreni nedeniyle teğmenler hakkında ihraç talebine tepki gösterdi. Teğmenlerin "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" söyleminin, bazı kesimler tarafından 'darbecilik' olarak görülmesini eleştiren Özel şöyle konuştu:

"Atatürk düşmanlarını buraya taşıyanlar o üç kadının birinci olmasını zaten hazmedemediler. O teğmenler geçen seneye kadar yönergede var, kılıç çekiyorlar, yemin ediyorlar, Atatürk'ün askerleriyiz diye bitiriyorlar. Önce bir şey yapmadılar. O Hizbullahçı ve geri kafalar harekete geçtiler. 8 gün önce selamını aldığı, madalyasını taktığı o birinci teğmen başta olmak üzere döndü hepsine 8 gün sonra saldırımaya başladı. Sonra soruşturmalar, hepsini atalım diyenler... Esas karın ağrısı 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demesi. Bu teğmenler Mustafa Kemal'in askerleriyiz demeyecek de Trikopis'in askerleriyiz mi diyecekti? Bu darbecilik oluyormuşmuş, 28 Şubat oluyormuşmuş. Mustafa Kemal yok 28 Şubat'ta. Meseleyi 28 Şubat'a, 25 yıl geriye götürmeye çalışanlara diyorum ki, sizin hazımsızlığınızdır. Fesli Deli Kadir'in anlayışına sahipseniz bilelim. Mustafa Kemal'in askerlerinden zarar gelmez ama 15 Temmuz'da gördük Fetullah Gülen'in askerileri ne yaptı.  Oradaki iyiniyeti, gençlik heyecanını, adanmışlığı görmeden bir darbe yapılanması çıkarmak kötü ve siyasi hesaptır."

Özel, Erdoğan'a "Kul hakkına girme, ama girersen, günü geldiğinde şunu göreceksin; atılan teğmenlere hep beraber kılıç töreni yaptıracağız, sonra o karara sessiz kalanların hepsini emekliye yollayacağız.” diye seslendi.

ERKEN SEÇİM İSTİYORUZ

Özel, Erdoğan'ın geçmişteki açıklamalarını hatırlatarak, "22 yıldır bu ülkeyi yöneten Tayyip Bey, 'Bunlar pazara gelebilirler mi, çiftçinin suratına bakabilirler mi, esnafın derdini dinleyebilirler mi?' diyordu. Şimdi soruyorum, Tayyip Bey bir pazara gidebilir mi? Esnafla, işçiyle konuşabiliyor mu? Tayyip Bey bu milletin arasına karışıp geçinebiliyor musunuz diye sorabiliyor mu? Madem soramıyorsa onun dediği gibi sokağa gidemiyorsa sandığa gidecek. Erken seçime gidecek. Tayyip Bey ya tarlada, fabrikada, pazarda vatandaşa git, hatırını sor helallik iste yapamıyorsan işte orada sandık orada. Sandığı bekliyoruz. Erken seçim istiyoruz." şeklinde konuştu.