APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından başlatılan soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alınan ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen Ümit Özdağ, işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Adliyesi'ne getirildi.
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade veren Özdağ, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
ZAFER PARTİSİ'NDEN AÇIKLAMA
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, İstanbul Adalet Sarayı önünde gazetecilere açıklama yaptı.
Karamahmutoğlu, iki suçlama yöneltilen Özdağ'ın savcılıktaki ifadesinin ardından "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan serbest bırakıldığını, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan ise tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildiğini söyledi.
ÖZDAĞ'A SİYASİLERDEN DESTEK
Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez'in de aralarında bulunduğu bazı siyasiler ile Zafer Partililer, Özdağ'a destek olmak için adliyeye geldi.
Adliye ve çevresinde polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. Öte yandan Ümit Özdağ hakkındaki soruşturma kapsamında gizlilik kararı alındığına dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı bildirildi.
SORUŞTURMANIN KAPSAMI GENİŞLETİLDİ
Ümit Özdağ hakkında 19 Ocak'ta partisinin il başkanları istişare toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözleri nedeniyle "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçundan resen soruşturma başlatılmış, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçu yönünden soruşturma genişletilmişti.
ÜMİT ÖZDAĞ NEDEN GÖZALTINA ALINDI?
Özdağ, "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten Ankara'da gözaltına alındı. Ümit Özdağ, gözaltına alınma sürecini başlatan sözlerinde, "Haçlı seferlerinin Türk milletini Deist, Ateist, Hristiyan yapmadığını, yakın dönemde Ateist oranının yüzde 16 olduğunu" ileri sürerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı suçlamıştı.
Ümit Özdağ, soruşturma haberinden sonra yaptığı sosyal medya paylaşımında bu konuşmayı bin defa daha yapmaya hazır olduğunu söylemişti. Soruşturma kapsamında Ankara'da gözaltına alınan Özdağ, İstanbul'a getirilmişti.
SİYASİ PARTİ LİDERLERİNDEN ÖZDAĞ'A DESTEK
Özdağ'ın ifadesinin alındığı savcılık katına çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu soruşturma hakkında bilgi aldı.
ÖZGÜR ÖZEL'DEN AÇIKLAMA
Daha sonra Çağlayan'daki adliyenin önünde bekleyen basın mensuplarına konuşan Özel, siyasi partilerin genel başkanlarının hukukunun birbirlerine emanet olduğunu söyledi.
Özel, bugün pek çok konuda farklı düşünebileceği bir genel başkanla dayanışma içinde, yan yana ve omuz omuza durmak için burada olduğunu belirtti.
Özel, ayrılıkları değil, birliktelikleri konuşma günü olduğunu aktararak, "Gün ayrı düşmek değil, kol kola girmek, yan yana durmak günüdür. Gün, bu milleti süründürenlerden bu milleti kurtarmak için birlikte adım atmanın günüdür." diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sosyal medyada Özdağ'ın gözaltına alındığına ilişkin yapılan haberi paylaşarak şu ifadeleri yazdı:
"Çoğulcu demokrasinin temellerinden olan ifade özgürlüğü herkes içindir.İstisna gözetmez.Önce bir partinin gençlik kolları başkanının, sonra bir parti genel başkanının ifadeleri sebebiyle gözaltına alınmaları kabul edilemez.Yargıyı sopa olarak kullanıp, devlete dair milletin ve memleketin güvenini her gün daha fazla sarsmaktan vazgeçin.Bir yandan kardeşlik mesajları verip bir yandan ülkeyi kaosa sürüklemeyin.
Eğer bu ülkenin her alanında iyiye giden bir ivme görmek istiyorsanız; kardeşlik, barış istiyorsanız yargının bağımsız olması şarttır."
Polis ekipleri tarafından sağlık kontrolüne götürüldüğü, oradan da İstanbul'a götürüleceği belirtilen Ümit Özdağ'a Genç Parti'den destek açıklaması geldi. Genç Parti Genel Başkanı Burçin Şahindur, "Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ'ın yaptığı bir açıklama gerekçe gösterilerek gözaltına aldırılması sürpriz olmamıştır. Bugün önce sayın Ekrem İmamoğlu' na açılan soruşturma ve sonrasında yaşanan bu hamle, iktidarın koltuğu devretmemek için her şeyi göze aldığının kanıtıdır" ifadelerini kullandı.
Açıklamasında "Adalet siyasete alet edilemez" diyen Genç Parti Lideri Burçin Şahindur, iktidara "Unutulmalı ki altını oyduğunuz adalet, bir gün herkes için lazım olacak" uyarısında bulundu.
KAHROLSUN İSTİBDAT
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da Özdağ'ın gözaltına alınmasına tepki gösterenlerden biri oldu. Dervişoğlu, "Yargı cambazlıklarını, siyaset düzenbazlıklarını, medya hokkabazlıklarını; Fitneni, fesadını, tuzaklarını ve bütün bu alçaklıklarını suratına çarpacağız!" dedi.
Açıklamasında Muhyiddin Abdal'ın eşsiz şiiri Zahid Bizi Ta'n Eyleme'den bir bölüm paylaşarak "Sayılmayız parmak ile, tükenmeyiz kırmak ile... Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Kahrolsun düzen, yaşasın Büyük Türk Milleti!" ifadelerini kullandı.
HAZIR TRUMP SIRTINIZI SIVAZLARKEN
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan da Özdağ'ın gözaltına alınmasını muhalefeti sindirmeye yönelik adımlardan biri olduğuna ilişkin yorumda bulundu.
"İktidar seçimlere kadar ekonomiyi düzeltemeyeceğini anlayınca, muhalefet dizaynına başladı. Çünkü muhalefeti pasifize edip, olası rakiplerinin içini boşaltmak ekonomiyi düzeltmekten daha kolay!
Milleti kendine mahkûm et, demokrasiyi de partine!
Hazır Trump da sırtınızı sıvazlarken, bakın keyfinize!"
APAÇIK YARGIYA MÜDAHALE
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Özdağ'ın konuşmasındaki sözlerine katılmadığını da vurgulayarak "Politik ve insani duruşu itibariyle taban tabana zıt olmakla ve bahsi geçen konuşmadaki fikirlerine asla katılmamakla birlikte Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Ankara’da gözaltına alınarak İstanbul’a götürülüyor olması; apaçık yargı eliyle siyasete müdahaledir!" şeklinde paylaşımda bulundu.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da sosyal medya paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"AKP ve Genel Başkanı Erdoğan'ın uygulamaya koyduğu strateji 'ölümü gösterip sıtmaya razı etmek'tir.
Erdoğan'ın kendisi, ailesi, çevresi ve 'suç ortakları' ile ilgili her türlü isnadın önünü kesmek, söylenecekleri, canlarını sıkacak gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını engellemek adına bir kurgu peşindeler.Türkiye'de herhangi bir etnik kimliğe, bir taassuba ya da düşünceye karşı değil kendine karşı olan herkese ve kişiye 'ayrımcılık' uygulayan bir 'örgüt'lü yapı ile karşı karşıyayız.
Bugün muhalefetten isimlere yönelik adli kolluk eliyle AKP'nin yaptığı şey şudur;
Erdoğan için 'Allah ömür verdikçe' iktidarın önünü açacak anayasal değişikliğe ve kamuoyu desteğine halel getirecek, iktidarın tadını kaçıracak soruları soracak kim varsa onlara göz dağı vermektir.
Ümit Özdağ’a destek için İstanbul Adiyesi’ne gelen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Bir başkası bir başkasına söylediğinde hiçbir şekilde suç teşkil etmeyecek ifadeler, bugün suçmuş gibi kamuoyuna servis ediliyor. Dolayısıyla, bu aslında hukukun bir yargının sopa olarak kullanılması duruma geliyor. Bu Türkiye demokrasisi için hiç kabul edilebilecek durum değil" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla 2 Ocak'ta ifadesi alınıp adli kontrolle serbest bırakılan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, aynı suçlamayla gözaltına alınan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın getirildiği İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Baş açıklamasında şunları söyledi:
Hukukun bir yargının sopa olarak kullanılması duruma geliyor
"Bizler Bağımsız Türkiye Partililer olarak Sayın Ümit Özdağ’ın çok olağan dışı bir şekilde gözaltı sürecini öğrendikten hemen sonra, bütün arkadaşlarımız genel başkan yardımcılarımız dün geceden beri olayı sıcağı sıcağına takip ediyoruz. Bugünde burada bir dayanışma gösterebilmek adına Zafer Partili tüm yetkililerle bütün teşkilatlarıyla ve Ümit Özdağ ile bir şekilde bir araya geldik. Bundan yaklaşık 3 hafta önce bizimle başlayan bir süreç oldu. Bizde gece saat 2’de resen bir soruşturma Cumhurbaşkanı’na bir hakaret içerikli bir soruşturmaya maruz kaldık. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bir şeyin hukuken suç istinat edilmesi için bir fiile bir harekete bunun herkese karşı bir suç unsuru oluşturuyor olması lazım. Yani ben size bir şey söylediğimde bu suçtur ama siz bana söylediğinizde suç değildir olmaz. Dolayısıyla bu bizim ceza hukukumuzun kanunilik ilkesi. Kanunilik İlkesi bizim için ekmek ve su gibidir bu olmadan hayat olmaz. Ama şu anda öyle bir kullanılıyor ki bu tip argümanlar, bir başkası bir başkasına söylediğinde hiçbir şekilde suç teşkil etmeyecek ifadeler, bugün suçmuş gibi kamuoyuna servis ediliyor. Dolayısıyla, bu aslında hukukun bir yargının sopa olarak kullanılması duruma geliyor. Bu Türkiye Demokrasisi için hiç kabul edilebilecek durum değil.
Türkiye’de son günlerde çok şey değişti, her şey değişti
Bizler Türkiye’de siyaset yapmaya çalışan, siyasi partileri ile teşkilatları ile düşünceleri ile bu fikirlerini halka aktarmaya çalışan insanlarız. Ümit Özdağ da böyle bir insan. Ve Sayın Ümit Özdağ’ı dinleyip hiç kimse bu ülkede bir kötülük yapmadı bugüne kadar. Dolayısıyla kendisine yapılan muamelenin haksız olduğunu hukuksuz olduğunu gözlemliyoruz. İnşallah bu süreç geçecek, bu süreçlerde geçecek. Galileo yargılanıyor, yargılanma sebebi dünya dönüyor dediği için. Yargılanma sonucunda ceza alıyor ve o cezayı veren mahkemeye karşı dönüp şunu söylüyor ama yine de dönüyor. Dolayısıyla doğruların söylemenin suç olduğu ortamdam dan bir an önce kurtulmayı diliyoruz. Biz Bağımsız Türkiye Partililer olarak, Zafer Partililerin yanındayız, Ümit Özdağ’ın yanındayız. Bunu Ümit Özdağ’a yapılmış olarak görmüyoruz tüm Türkiye’deki muhalefete yapılmış olarak görüyoruz. Bugün Ümit Özdağ soruşturma aşamasında yarın muhtemelen yargılanacak. Hüseyin Baş soruşturma aşamasında yarın muhtemelen yargılanacak, Ekrem İmamoğlu soruşturma aşamasında yarın muhtemelen yargılanacak. Yargılananlar muhalefet edenler yargılayan mutlaka adliyedir savcılıktır Türk Hukuk Mahkemeleri ne karar veriyorsa biz o karara uyacağız. Hepimiz için bir vatandaşlık görevidir. Türkiye’de son günlerde çok şey değişti, her şey değişti. Türkiye’de değişti diyorum. Bunu da anlayanların anlayacağını biliyorum. Umarım bu kara bulutların bir an önce üzerimizden dağılacağını temenni ediyorum"
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın gözaltına alınmasına ilişkin, "Türkiye'nin adalete ihtiyacı var. Türkiye'nin hukuka ihtiyacı var. Türkiye'nin kardeşliğe ihtiyacı var. Türkiye'nin birlikte yaşamaya, farklı düşünmeye ihtiyacı var. Hukuk herkese lazım olur. Ben bu ülkenin adaletsizliğini de adaletini de gördüm. Dolayısıyla eğer bugün biz zulme, yanlışlığa, hukuksuzluğa karşı gelmez isek, yarın bir gün hukuksuzluğun bizi bulacağı muhakkaktır. Kimse kusura bakmasın. Dününü unutan adama hatırlatıyorum, dayak yediğin sopayla başkasını dövme" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadeleri nedeniyle gözaltına alınan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde işlemleri sürüyor. Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır da adliyeye giderek son durum hakkında Zafer Partili yetkililerden bilgi aldı. Adliye kapısı önünde gazetecilere açıklama yapan Çayır, şunları söyledi:
Bir an önce hükümetin aklını başına alması lazım
"Bu ülkede yaşamanın mutluluğunu ifade etmek için gelmiş olsaydık daha mutlu olurduk. Ancak ne yazık ki ülkemizde sabahleyin başlayıp akşam değişen gündemler var. Yani düşünün bir genel başkan siyaset yapıyor. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ifadesini farklı bulursunuz. Bunun yolu, yöntemi, teröristle muamele yapar gibi apar topar hem kendi mahallenin uzağında bir yerde bir şehre getirip orada işte gözdağı vermek değildir. Hukuk herkese lazım olur. Ben yaşadım. Yani ben bu ülkenin hücresini yaşadım yıllarca. Ben bu ülkenin mahpushanelerini dolaştım. Ben bu ülkenin adaletsizliğini, adaletini de gördüm. Dolayısıyla eğer bugün biz zulme, yanlışlığa, hukuksuzluğa karşı gelmezisek, yarın bir gün hukuksuzluğun bizi bulacağı muhakkaktır. Ben bunu yaşayarak öğrendim. Bir an önce hükümetin aklını başına alması lazım.
Ben biliyorum, bu süreçlerin hepsini yaşadım, bu gözdağı
Sayın Cumhurbaşkanı 28 Şubat'ta dayak yedi. O dönem hukuku sopa olarak kullananlar tarafından dayak yedi. Biz de yanında yer aldık. Bugün aynı sopayı eline geçirdi, başkalarını dövmemesi lazım. Gerek yok buna. Türkiye'nin adalete, hukuka, kardeşliğe ihtiyacı var. Türkiye'nin birlikte yaşamaya, farklı düşünmeye ihtiyacı var, farklı düşünmek. Niye kötü olsun? Farklı üsluplar kullanabilirler insanlar. Farklı üslup bir başkasına hakaret ise savcı çağırır, ifadesini alır, suçluysa cezası ne ise yapar? Suçsuzsa bırakılır. Sen şimdi burada tutuyorsun. Ben biliyorum ben bu süreçlerin hepsini yaşadım. Bu gözdağı.
'Yaşadıklarım ve tecrübem bana diyor ki gözdağı
Şu an uzatılması muhtemelen ben neyin olacağını da söyleyeyim. Gece yarısına doğru sarkıtılacak gibi gözüküyor. Ben hiçbir bilgi almadım. Ama yaşadıklarım ve tecrübem bana diyor ki gözdağı. Ya bir hükümet bir hukuk kişileriyle, kurumlara gözdağı vermez. Hukuku işletir. Buna gerek yok. Türkiye hukukla yaşarsa biz birlikte mutlu oluruz. Yok birilerinin geleceği için birinin gücü elinde tutanların istikbali için bu ülke feda edilemez. Kimse kusura bakmasın. Dününü unutan adama hatırlatıyorum, dayak yediğin sopayla başkasını dövme. Söyleyeceğim bu. Ümit Özdağ'a ve yapılan yanlışa karşı gelmek, ona destek vermek için Milli Yol Partisi arkadaşlarla birlikte Ankara'dan çıktık geldik buraya. Ve burada haksızı dile getirmek için ve hukuka sahip çıkmak için, adalete sahip çıkmak için buradayız."
Remzi Çayır, Kartalkaya'daki otel yangını faciası ile ilgili de şunları söyledi:
"'Bir hafta boyunca devlet yok' dediğimizde Tayyip Bey kızmıştı"
"Bolu'da gerçekten işte Türkiye'nin manzarası orada. Keyfi değil. Adama şimdi soracaklar. Yangın merdiveni var mıydı? Buna kim ruhsat verdi? Ben deprem bölgesine kırk yakınımı kaybettim. 'Bir hafta boyunca devlet yok' dediğimizde Tayyip Bey kızmıştı. Yaşayan bizdik. Şimdi orada bir hadise yaşandı. Bir de üstünü örtecekler. Yine insanlar ölecek. Hiçbir şey olmamış gibi devam edecekler. 'Kim bu ruhsatı verdi' demeyecekler. Evet Allah rahmet eylesin, yakınlarına başsağlığı diliyorum."
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve milletvekili Erkan Baş, yaşananlara tepki göstererek sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Baş, gözaltı kararlarının ve açılan soruşturmaların, “yargının siyasi iktidarın muhalefeti dizayn etme operasyonlarına alet edilmesi” anlamına geldiğini ifade etti. Baş, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, siyasi mücadeleye yargı eliyle müdahale edilmesini eleştirdi.
Baş açıklamasında, ekonomik sorunlara ve toplumsal adaletsizliklere dikkat çekerek, “Bu iktidardan kurtulmak için erken seçimin artık kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu” dile getirdi. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı makamının siyasi tartışmalarda eleştirilere tahammülsüz bir tavır sergilediğini öne sürerek, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçunun siyasi muhalifleri susturma aracı haline getirildiğini belirtti.