APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN- Ankara'nın Nallıhan ilçesinde, Çayırhan Termik Santrali'nde özelleştirme duyurusuna karşı çıkan maden işçilerinin, kendilerini maden ocağına kilitleyerek başlattığı eylem ve yürüyüş, 10'uncu gün sona erdi.
Maden-İş Başkanı Nurettin Akçul, "Şubat ayı ortasına kadar müzakere yolunun denenmesi, eğer müzakerelerden bir sonuç alınmaz ise eylemlilik kararımızı başladığımız yerden devam ettirme kararlılığı çıktı" derken, TES-İş Başkanı İrfan Kabaloğlu ise "Buradaki insanların amacı varlık satışının iptal olmasıdır. Biz kendimizi kurtarsak bile varlık satışıyla ilgili yöre halkına da sorumluluğumuz var. Bu zamanı yürüyüşle değil, müzakereyle ve kendi çadırlarımızda burada nöbet tutarak devam edeceğiz" diye konuştu.
Resmi Gazete'de yayımlanan Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı duyurusunda; Çayırhan Termik Santrali ve bağlı maden sahalarının, 4046 sayılı 'Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun' hükümleri kapsamında özelleştirileceği belirtildi.
Özelleştirmeye karşı çıkan maden işçileri, 20 Kasım'da eylem başlattı. Madenciler, saat 08.00 vardiyasında madene inip, kendilerini içeriden kilitledi. Maden ocağının dışında görevli 400 işçi ise baca ağzı olarak adlandırılan bölgede oturma eylemine başladı.
Dün Çayırhan Termik Santrali çalışanları ayrıca Ankara'ya yürüyüşe geçti. Madenciler yaklaşık yedi saatlik yürüyüşün ardından Beypazarı ilçesine ulaştı.
İşçilerin nöbeti sürüyor
Bu arada Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme Dairesi Başkanlığı, Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesine ilişkin ihalede son teklif verme tarihini 4 Aralık 2024'ten 4 Mart 2025'e uzattı.
Bugün toplantı gerçekleştiren maden işçileri, eylemi sona erdirme kararı aldı. Bu kapsamda, 20 Kasım'da 500 işçinin kendilerini madene kilitleyerek başlattığı eylem resmen sona erdi.
Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, “Şahsen ihalenin 4 Mart’a ertelenmesinin zaman kazanma, eylemleri kırma hamlesi olduğunu düşünüyorum. Oylama yapıldı, şubat ayına kadar müzakere yolunun denenmesi, eğer müzakerelerden bir sonuç alınamazsa eylemlilik kararımızı başladığımız yerden devam ettirme kararı çıktı” ifadelerini kullandı.
İş bırakmaya devam eden işçiler ise termik santralin önünde kurulan çadırlarda nöbetçi bırakarak süreci sürdürme kararı aldı.
NE OLDU?
Santralde özelleştirmeye ilişkin ihale şartnamesi ve tanıtım dokümanı bedeli 200 bin lira, geçici teminat bedeli 150 milyon lira olarak belirlenmişti.
‘Pazarlık’ usulüyle yapılacak ihaleye 4 Aralık 2024’e kadar teklif verebilecek.
Santralde çalışan madenciler özelleştirmeye karşı.
Dün işçilerin kendilerini madene kapatması sonrası Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul şöyle demişti:
“Burası satıldığı zaman bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz yeni gelen firmanın ne şartlarda bizi çalıştıracağını bilmiyoruz. Belki işçi azaltılmaya gidilecek, elimizdeki haklar alınacak. Daha ilerisi için iyileştirmeler yapılmayacak. Bunlar hep endişe duyduğumuz konular.”İşçiler ler 24 saattir eylemi sürdürmüştü
Santralde yer altında çalışmayan işçiler de eyleme dışarıdan destek veriyor.
‘Depremde cenazeler, canlılar çıkardık, halkın da bize destek vermesini istiyoruz’
ANKA‘ya konuşan işçiler halktan destek istedi:
Burada hem yer üstünde hem yer altında çalışan arkadaşlarımız var. Eylem bir sonuç alıncaya kadar devam edecek. Hükümetimizin sadece bu varlık satışından geri adım atmasını istiyoruz. Tek talebimiz bu.
Şu an şartnameyi tam olarak bilmiyoruz ama duyduğumuza göre işçi haklarımız yok. Biz KİAŞ’tan çok memnunduk. İşçiye değer veren, işçinin geleceği için mücadele eden bir şirket. Ama bu gelecek şirkette ne bir işçinin akıbeti belli ne bizim çalıştırılıp çalıştırılmayacağımız belli veya maaşlarımızın ne olacağı belli.
Bizim 850 lojmanımız var şartnameye göre devir olursa 4 ay içinde bu lojmanların boşaltılacağı yazıyor 850 aile nereye gidecek? Şu an biz 2 asgari ücret maaş alıyoruz gelen şirket belki bu maaşı bize vermeyecek. Biz devam etmek istiyoruz bizim mücadelemiz bu.
800 madenci deprem zamanında çalıştı. Biz çok büyük destek verdik, depremde cenazeler, canlılar çıkardık. Biz de halkın bize destek vermesini istiyoruz. Biz o zaman nasıl destek verdiysek o zaman onlarda şimdi bize destek versin. Gelsinler bizi desteklesinler kendi çocuklarının geleceği için.