APS HABER / PINAR ETCİ - Özette enflasyona dair önemli değerlendirmelere yer verilirken, mart ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlemlendiği belirtildi.
Dezenflasyon Süreci Güçleniyor
Merkez Bankası, para politikasındaki kararlı duruşun, iç talebin dengelenmesi, Türk lirasının reel olarak değerlenmesi ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyle birlikte dezenflasyon sürecine katkı sunduğunu vurguladı.
Özetten Öne Çıkan Başlıklar:
Enflasyon: Mart ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş yaşandı.
Para Politikası Etkisi: Sıkı para politikası sayesinde iç talep dengelenmeye başladı ve bu da fiyatlar üzerindeki baskıyı azaltıyor.
TL'nin Güçlenmesi: Türk lirasının reel değer kazanması, enflasyonla mücadelede önemli bir rol oynuyor.
Küresel Görünüm: Küresel ticarette belirsizliklerin arttığı, korumacı adımların küresel büyümeyi olumsuz etkilediği ifade edildi. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarına göre ağırlıklandırılmış küresel büyüme beklentileri 2025 için %2,1’den %1,7’ye düşürüldü.
Emtia Fiyatları: Küresel talep zayıfladığı için doğalgaz ve petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarında sert düşüşler yaşandı.
Riskler ve Beklentiler: ABD'nin ticaret politikalarının seyri, jeopolitik gelişmeler ve küresel merkez bankalarının faiz kararları enflasyon ve büyüme açısından önemli risk unsurları arasında yer aldı.
Özetle, TCMB para politikasında sıkı duruşunu sürdürürken, enflasyonla mücadelede olumlu sinyallerin gelmeye başladığına dikkat çekildi. Küresel ekonomi kaynaklı belirsizliklerin ise hem Türkiye'yi hem de gelişmekte olan piyasaları etkilemeye devam edeceği kaydedildi.
Enflasyon Gelişmeleri ve Beklentiler
Mart ayında tüketici fiyatları %2,46 oranında artarken, yıllık enflasyon %38,10 seviyesine gerileyerek 0,95 puan düşüş gösterdi. B ve C endeksleri yıllık bazda sırasıyla 2,48 ve 2,79 puan azalarak %36,99 ve %37,42 seviyelerine indi. Gıda ile alkol-tütün-altın gruplarının katkısı artarken, hizmet, enerji ve temel mallar gruplarında azalma görüldü. Özellikle işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yükseliş aylık enflasyonu etkiledi. Buna karşın, gıda dışı kalemlerde sınırlı bir gerileme yaşandı.
Temel mal gruplarında enflasyon düşük seyrederken, hizmet grubundaki yavaşlama devam etti. Özellikle dayanıklı tüketim mallarında fiyat artışları sınırlı kaldı. Hizmet sektöründe genel olarak düşüş eğilimi sürerken, ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar geriledi. Gıda fiyatlarındaki yükselişte taze meyve-sebze fiyatlarının artması ve ramazan dönemindeki et tüketimindeki yükseliş etkili oldu. Enerji fiyatları ise mart ayında genel olarak yatay kaldı.
Mart ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlendi. B endeksi altında yer alan kalemlerdeki artış hızı yavaşlarken, C endeksi yatay seyretti. Temel mallarda fiyat artışları belirginleşti ancak hizmet ve işlenmiş gıdada yavaşlama kaydedildi. Farklı analiz göstergeleri de bu yavaşlamayı teyit etti.
Son üç aylık dönemde temel mallarda %1,45, hizmet sektöründe ise %3,85'lik bir fiyat artışı kaydedildi. Kira hariç hizmetlerde bu oran %3,48’e geriledi. Ancak hizmet fiyatlarındaki yapısal katılık nedeniyle şokların etkisi zamanla dağılmakta ve enflasyona etkisi uzun süreli olmaktadır. Mart ayında kira artışı %3,39'a düşmesine rağmen yüksek seviyelerde kalmaya devam etti. Diğer hizmet gruplarında da fiyat artış hızında yavaşlama görüldü.
Nisan ayı verilerine göre kira enflasyonunun yavaşlama eğiliminde olduğu tespit edildi. Yeni ve yenilenen sözleşmelerin artış oranı düşüş göstermeye devam etti. Bu gelişme, TÜFE'deki yıllık kira enflasyonunun altında bir seviyeye işaret etmektedir.
Üretici fiyatları martta %1,88 artarken, yıllık bazda %23,50'ye geriledi. Böylece son yılların en düşük üretici enflasyonu seviyesine ulaşıldı. Bu durum tüketici fiyatlarına olumlu katkı sağlamaktadır. Aynı dönemde enerji dışı sanayi gruplarında da TL etkisiyle fiyat artışları görüldü.
Uluslararası emtia fiyatları martta gerilerken, özellikle tarımsal ürünlerde %6’ya varan düşüş gözlendi. FAO Gıda Endeksi yatay seyrederken, Nisan başında ham petrol fiyatları ciddi bir düşüşle 65 dolar seviyesine indi. Küresel ticarette artan korumacılığın, emtia fiyatları ve sermaye akımları üzerindeki etkileri dikkatle izlenmektedir.
Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi ortalamanın biraz altında seyretti. Konteyner fiyatları düşerken, döviz kuru sepeti mart ayında yükseldi. PMI verileri de fiyat baskılarında zayıflamaya işaret etti.
Nisan ayı anketleri enflasyon beklentilerinin yükseldiğini gösterdi. 2025 yıl sonu beklentisi %30, 2026 yılı beklentisi ise %20,3 olarak revize edildi. 12 ve 24 aylık beklentiler de sırasıyla %25,6 ve %17,7’ye yükseldi. Reel sektör beklentileri hafif düşüş gösterirken, hane halkı beklentileri değişmedi. Beklentilerdeki bu eğilimler, dezenflasyon açısından risk teşkil etmeye devam ediyor.
Nisan ayı öncü göstergeleri, enflasyonun ana eğiliminde artış sinyali veriyor. Temel mal grubunda kur etkisiyle artış beklenirken, hizmet grubu yatay seyrediyor. Özellikle dayanıklı tüketim mallarında fiyat yükselişleri görülüyor. Sebze fiyatlarında düşüş gözlenmesine rağmen, yaşanan zirai don meyve ve sebze fiyatlarında yukarı yönlü risk oluşturuyor.
Para Politikası Gelişmeleri
20 Mart'ta toplanan Merkez Bankası Ara Toplantısı'nda, gecelik borç verme faiz oranı %44'ten %46'ya çıkarıldı. Repo ve borçlanma faiz oranları sabit tutulurken, döviz piyasası için destekleyici adımlar atıldı. TL uzlaşmalı vadeli döviz satımları başlatıldı ve likidite yönetiminde yeni araçlar devreye alındı.
17 Nisan toplantısında, politika faizi %42,5’ten %46’ya çıkarıldı. Gecelik borç verme faizi %49, borçlanma faizi ise %44,5’e yükseltildi.
Para politikasında sürdürülen sıkı duruş, dezenflasyon sürecine katkı sağlıyor. İç talepte dengelenme, TL’nin değerlenmesi ve beklentilerin düzelmesi ile birlikte fiyat istikrarı hedefleniyor. Gerekli görülmesi halinde para politikası sıkılaştırılacak.
TCMB, tüm araçlarını enflasyon hedefi doğrultusunda kararlılıkla kullanacağını vurguladı. Repo ihalelerine ara verildikten sonra yeniden başlanacağı açıklandı. Kararlar veri odaklı, ihtiyatlı ve şeffaf bir şekilde alınmaya devam edecek.