APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - Sigara içmeyen bireylerde de çevresel faktörler sonucu akciğer kanseri ortaya çıkabiliyor.
Ancak sigara içmenin akciğer kanserine yakalanmakta büyük etkisi var.
Sigara içenlerde "beta karoten" takviyesi, akciğer kanseri riskini artırıyor
İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Umut Demirci, akciğer kanseri ile ilgili şu bilgiyi paylaştı:
Akciğer kanseri, en önemli halk sağlığı sorunlarından biri. Bizim toplumumuzda da Batılı toplumlarda da en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan kanser türü. Akciğer kanseri, kadınlara göre erkeklerde iki kat daha fazla görülüyor.
HER 4 AKCİĞER KANSERİNİN 3'Ü SİGARA İLE İLİŞKİLİ
Akciğer kanserinin en önemli nedenlerinden birinin sigara olduğunu vurgulayan Demirci, şu değerlendirmede bulundu:
Sigara içen bireylerde akciğer kanseri görülme riski, diğer bireylere göre 30 kata varan bir oranda fazla. Her 4 akciğer kanserinin 3'ü sigara ile ilişkili. Erken tanıda 20 yıl ve üstünde sigara içme öyküsü olan yüksek risk grubu olarak tanımladığımız kişilerde düşük doz tomografi taramaları önemli. Bunlar ülkemizde henüz rutin taramalara girmedi, bazı dezavantajları da var ama yüksek risk grubu açısından önem arz ediyor.
"SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİ 40-50 YAŞ ÜSTÜNDE GÖRÜLÜYOR"
SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmail Ertürk mide ve özofagus (yemek borusu) kanserleriyle ilgili bilgi vererek, sindirim sistemi kanserlerinin genellikle 40-50 yaş üstü kişilerde görüldüğüne işaret etti.
Ertürk, mide ve özofagus kanserlerinde erken tanının hayat kurtarıcılığına, özellikle 40-45 yaşını geçmiş kişilerde yeme güçlüğü, kilo kaybı, göğüste ağrı gibi belirtilerde mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğine vurgu yaptı.
YEMEK BORUSU KANSERİNİN NEDENİ ALKOL VE SİGARA
Ertürk, yemek borusu kanserinin yüzde 90 oranla nedenini alkol ve sigaranın oluşturduğunu aktardı. Mide kanserinin dünyada en sık görülen dördüncü kanser türü olduğuna dikkati çeken Ertürk, Türkiye'de de özellikle doğu bölgelerinde mide kanserine sık rastlandığını dile getirdi.
BESLENME ALIŞKANLIKLARININ ÖNEMİ
Onkoloji Diyetisyeni Doç. Dr. Dilşat Baş, "Beslenme alışkanlıklarının kanser gelişiminde yüzde 35 oranında etkili olduğu bilimsel çalışmalarda gösterildi. Bu tüm kanserler için geçerli. Akciğer, mide ve yemek borusu kanserleri gelişiminde ise çok daha fazla etkili olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullandı.
DOĞRU BESLENME ALIŞKANLIKLARI:
-İşlenmiş et ürünlerinin kullanılmaması,
-Şeker ve özellikle şekerli içeceklerin kullanımının oldukça sınırlandırılması,
-Lifli besin tüketiminin, sebze-meyve tüketiminin artırılması,
-Kırmızı et tüketiminin azaltılması,
-Beyaz et, özellikle balık tüketimini artırmak,
-Fiziksel olarak aktif olmak,
-Annelerin bebeklerini emzirmesi.
PSİKOLOJİK DESTEK
Baş, hastalarda da bireysel beslenme planı oluşturulması, beslenme takibinin yapılması ve bunun tedavi sürecinde sürdürülmesinin önemine dikkati çekti.
Kanser hastaları ve yakınları için psikoterapinin önemine değinen Uzman Psikolog ve Psikoonkolog Sibel Cesur Akyunak da kanser hastaları ve yakınları için psikolojik desteğin hastalığın zorlu süreçlerinde hem duygusal hem de fiziksel iyilik halini korumaya yardımcı olduğunun altını çizdi.